Alzheimer Tedavisi Bursa
Alzheimer tedavisi Bursa, demansın (bunamanın) en sık görülen alt tipi olan Alzheimer hastalığının tedavisi için uygulanan yöntemleri kapsamaktadır. Alzheimer, beyin hücrelerinin ölmesi sonucu hafıza kaybının yaşandığı ve zihinsel fonksiyonların bozulduğu bir hastalıktır. İlerleyici özellik taşıyan bir hastalık olmakla beraber sinsi başlar ve başladığı bölgeden diğer beyin bölgelerine yavaşça yayılır. Alzheimer’ın kesin bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Ancak bazı tedavi yöntemleri ve uygulamalarla belirtiler kontrol altına alınabilmektedir. Alzheimer hakkında daha detaylı bilgilere ulaşmak için Dr. Aslı Bahar Turan ile iletişime geçebilirsiniz.
Alzheimer Nedir?
Ön planda olan belirtisi hafıza kaybı olan ve demansın en yaygın türü olarak görülen nörolojik bir hastalıktır. Beyin hücrelerinin kaybı ile kişinin hareket, düşünce ve davranışlarında bozulmalar ortaya çıkmaktadır. Hafıza kaybının yakın zamandaki olaylarla ilintili oluşu çarpıcı bir bulgudur. Kişinin adını, yaşadığı yeri ve güncel olayları, tarihi, kendi telefon numaralarını hatırlayamaması dikkat çeker. Kişinin sosyal yaşamda becerilerinde, iletişiminde, davranışlarında yada muhakeme yeteneğinde gözle görülür ölçüde azalma yaşanır. İlerleyici bir hastalık olduğu için ileriki evrelerde kişinin gündelik yaşamını tek başına idame ettiremeyecek duruma gelmesine sebep olabilir. İleri derecedeki hastalarda yürüme, konuşma, yutma yetisinin de kaybolduğu görülür.
Alzheimer genellikle 60’lı yaşlarda kendini gösterse de bazı genetik durumlarda bu durum daha erken de yaşanabilir. Bu yüzden sıklığı yaşla artmakla birlikte yalnızca yaşlılık kategorisine giren bir hastalık olarak sayılmamalıdır.
Alzheimer Belirtileri Nelerdir?
Alzheimer öncelikli olarak hafızayı etkileyen bir demans türü olduğu için hastanın yaşadığı ilk belirtiler unutkanlıkla ilintilidir. Hastanın bilişsel ve davranışsal aktivitelerinde azalmalar yaşanmasıyla ilk belirtiler kendini gösterir. Hastalığın başlangıcında belirtiler hafif derecedir. Hastalar yakın geçmişlerinde yaşadıkları olayları hatırlamakta güçlük çeker, nesneleri ve isimleri unutur. Düşüncelerin organize edilemiyor oluşu belirgin bir semptomdur. İlk belirtileri hastaya nazaran çevresindeki yakınlarının fark etme ihtimali daha fazladır. Belirtiler kişiden kişiye, durumlara göre farklılık gösterse de genel belirtiler şu şekilde sıralanabilir:
- Hafızada bozulma
- Muhakeme yeteneğinde azalma
- İletişime dayalı becerilerde sorunlar
- Adaptasyon yeteneğinde bozulma
- Gerginlik, agresiflik gibi kişilik değişiklikleri
- Soruların ve anlatılanların tekrarlaması
- Günlük yaşam aktivitelerini yerine getirememe
- Uyku bozuklukları
- Halüsinasyonlar
Bu belirtiler ilk teşhis döneminde ortaya çıkmaktadır. Hastalık ilerledikçe belirtilerin şiddeti artmakta ve hastanın artık aile bireylerini tanıyamadığı, yakın geçmişini ya da kendinin kim olduğunu hatırlayamadığı boyutlara ulaşabilmektedir. Hastalığın bu boyutunda kişi tek başına yaşayamaz ve bir bakıcıya muhtaçtır.
Alzheimer Neden Oluşur?
Alzheimer hastalığının kesin nedeni henüz bilinmemektedir ancak sebebin beyinde biriken proteinler olduğu düşünülmektedir. Beyinde biriken bu proteinlere amiloid beta ve TAU proteinleri denilmektedir. Bu proteinlerin birikimiyle yavaş yavaş sinir hücrelerinin arasındaki iletişim kopar. Nöronların beyin ve vücut arasındaki haberci görevini yerine getiremeyişi ile Alzheimer’ın yaygın semptomları açığa çıkmaktadır.
Alzheimer’ı oluşturan risk faktörleri şu şekilde sıralanabilir:
- İleri yaş: Bilinen en büyük risk faktörüdür. Yaşlanma sürecinin bir parçası olmasa da yaşlandıkça riskin arttığı bir hastalıktır.
- Genetik: Aile öyküsünde, yakın çevresinde, ailesinde Alzheimer bulunan kişide Alzheimer hastalığının gelişme olasılığı diğer kişilere göre yüksektir.
- Down sendromu: Down sendromuna sahip bireylerin Alzheimer’a yakalanma riski birkaç kat yüksektir. Genele göre 10-20 yıl daha erken görüldüğü durumlar vardır.
- Hafif bilişsel bozukluk
- Tekrarlayan kafa travmaları
- Vasküler risk faktörleri: Damar tıkanıklığına yatkınlığı arttıran faktörler Alzheimer için de risk faktörüdür. Tansiyon yüksekliği, şeker hastalığı, kolesterol yükseliği gibi.
Kadınlarda erkeklere kıyasla biraz daha fazla görülmektedir ve bunun kadınların ortalama yaşam süresinin erkeklere göre daha uzun olmasından dolayı olduğu düşünülmektedir. Ayrıca uykusuzluk ve depresyonun varlığında Alzheimer riskinin arttığı gösterilmiştir.
Alzheimer Tanısı Nasıl Konulur?
Alzheimer için ayırıcı bir tanı testi yoktur bu yüzden pek çok farklı tanı testlerine başvurulmaktadır. Kişi Alzheimer’ın belirtilerini normal bir yaşlanma süreci olarak değerlendirmemelidir. Bu durum erken teşhisi geciktirebilir, kişinin ona uygun tedavi yöntemine geç ulaşmasına sebep olabilir. Bu yüzden Alzheimer şüphesi bulunduğunda hastalar nöroloji hekimlerine yönlendirilmelidirler.
Tanı için anamnez yani hastanın şikayeti, hikayesi, özgeçmişi ve soygeçmişi önemlidir. Hastaya tıbbi öyküsü, ilaç kullanım geçmişi, günlük hayatındaki aktiviteleri ile ilgili detaylı sorular yöneltilir. Öykünün hastanın bir yakınıyla beraber alınması önem taşımaktadır. Bu soruların ardından hastanın nörolojik işlevlerinin ölçülmesi için çeşitli tıbbi taramalar yapılır. Bu taramalar dengeyi, duygu durumunu, dil becerilerini, davranışı, hafızayı ve refleksleri ölçmek için yapılır. Elde edilen bulguları desteklemek ve benzer semptomlara sahip hastalıkları elemek için MR, beyin tomografisi çekilir. Genetik olup olmadığının anlaşılması için gen araştırmaları da yapılabilmektedir. Tüm bu testlerin sonucunda teşhis uzman hekimler tarafından konulabilmektedir.
Alzheimer Tedavi Nedir?
Alzheimer’ın kesin bir tedavisi henüz bulunmasa da belirli ilaç tedavileri ve uygulamalarla belirtilerin şiddetinin azaltılması amaçlanır. Alzheimer belirtilerine sahip olduğunu düşünen kişi en kısa zamanda bir sağlık kuruluşuna başvurmalı ve erken tanı imkanınını kaçırmamalıdır. Alzheimer hastalığında hastanın yaşı, bulunduğu evre veya eşlik eden başka bir hastalığın varlığına bağlı olarak kişiye özgü bir tedavi yöntemi izlenir.
Alzheimer tedavisi hastalığın ilerlemesini yavaşlatmayı amaçlar. Ev ortamı hastanın yaşantısını kolaylaştıracak şekilde düzenlenir ve tehlikelerden arındırılır. Hatırlatıcı notlara ya da işaretlere başvurulabilir. Bilişsel terapilerle kişinin hafızası, konuşma becerileri ya da problem çözme yeteneği güçlendirilebilir. Hastalığı tedavi etmese de semptomların şiddetinin azaltılması için uzman gözetiminde, hücreler arası kimyasal habercilerin aktivitelerini artıran birtakım ilaçlar kullanılabilmektedir.
Alzheimer hastalığının tedavisinin seyrini değiştirmeyi ve hastaların yaşam kalitelerini yükseltmeyi amaçlayan yeni tedaviler üzerinde çalışmalar yapılmaktadır.